yaşamak (tb experimentar) • (residir) oturmak, yaşamak • (vivo en Estambul) ben İstanbul'da yaşıyorum • (¿dónde vives?) nerede yaşıyorsun?, nerede oturuyorsun? • (Hülya no vive en Ankara) Hülya Ankara'da yaşamıyor • (vivía con su tía) teyzesinin yanında kalıyordu (=se quedaba) • (su recuerdo (memoria) siempre vivirá) hatırası hep yaşayacak