şimdi • (por ~) şimdilik • ('now, from now on, at last, finally') artık • (~..., ~ ...) kâh... Kâh • (tb, en este momento) şu anda
antes
önce • (lo antes posible) bir an önce
ayer
dün • (~ por la mañana) dün sabah • (la lluvia de ayer) dünkü yağmur
aún
hâlâ, yine
despacio
yavaş, (+enf) yavaş yavaş • yavaşça • ('slowly') ağır ağır • acele etmeden
después
ondan / bundan sonra, sonradan • sonra /-rá/ (Ass+), daha sonra • (cinco días ~) beş gün sonra
entonces
(en aquella época) o zaman, o zamanlar • (después) sonra, ondan sonra • (muletilla) peki
este año
--
hoy
bugün • (en las elecciones de hoy en España) bugünkü İspanya seçimlerinde
luego
(después) sonradan, sonra, daha sonra • (y luego (=y también) [una ensalada]) bir de...
mañana (adv)
yarın • (~ por la noche) yarın akşam
mientras tanto (tb mientras (adv))
bu arada
mucho tiempo
(ej hablar) uzun uzun
otra vez
tekrar, bir daha, yeniden
pasado mañana
öbür gün
por primera vez
(varios de los cuadros estaban siendo expuestos por primera vez) resimlerin/resimlerden birkaç tanesi ilk defa sergileniyordu • (¿cuándo se vio por primera vez al coronavirus / Covid-19 en cada (qué) país?) Koronavirüs (Covid-19) hangi ülkede ilk ne zaman görüldü?
pronto
birazdan • yakında • (rápidamente) çabuk • (temprano) erken
recientemente
son zamanlarda
tarde (adv)
geç • (llegarán ~) geç kalacaklar • (llegué un minuto tarde al trabajo) bir dakika işe geç kaldım • (tarde o temprano te arrepentirás de tu holgazanería) er ya da geç, bu başıboşluğundan pişman olacaksın • (estoy seguro de que podré hacerlo tarde o temprano) er ya da geç bunu yapabileceğimden eminim
temprano
(antes de lo normal) vaktinden evvel • (adelantado) erken • (se había acostado temprano) erken yatmıştı • (esta mañana me levanté temprano) bu sabah erken kalktım
todavía
halà, hâlâ /ha:ľa:/ • (~ estoy aquí) halà burdayım • (~ no) henüz (+ v neg) • (no ha llegado ~) henüz gemedi • (Ahmet todavía no conduce) Ahmet henüz araba kullanmıyor • (el doctor no ha venido todavía, v-ej) doktor daha gelmedi (!es corr?)
ya (v.tb.'ya no')
_ bile [ac en v q precede], önceden, çoktan • (previamente) daha önce (ej: ya he visitado París) • (ya lo he enviado) yolladın bide
ya no
(ya no vivo en Boston) artık Boston'da yaşamıyorum