gök, gökyüzü, hava • (cuando me levanté para ir a la escuela, la luna todavía era visible en el cielo) okula gitmek için kalktığımda, ay gökte halâ görülebilir haldeydi • (Relig) cennet • (el cielo y el infierno existen en el corazón del hombre) cennet ve cehennem, insanın kalbinde bulunur
estrella
yıldız • (persona) yıldız, meşhur sarkıcı / aktör / sporcu etc
luna
ay • (media luna) hilâl (!verif) • (Media Luna Roja) kızılay
luz
(Fís) ışık • (iluminación) aydınlatma, ışıklandırma • () aydınlık, nur • (lámpara) ışık, lamba • (luces de posición) park lambaları