orman • (bloques de pisos han surgido en lugar del bosque) ormanın yerinde apartmanlar yükselmiş
campo
tarla (+b agr), saha (+b dep) • (campiña) köy, kır, sayifiye • (vivir en el ~) köyde yaşamak • (~ de fútbol) futbol sahası
colina
tepe, bayır • (desde lo alto de una ~) tepenin üzerinden
desierto
çöl • (en el ~) çölde
flor
çiçek
hierba
çim, çimen • (el césped, inc) çimenlik alan • ('herb') (culinaria) güzel kokulu ot, aromatik ot • (medicinal) şıfalı bitki, şıfalı ot
hoja
(Bot) yaprak • (de papel, libro) sayfa • (de cuchillo) bıçak ağzı
lago
göl
manantial
pınar
medio ambiente
doğal çevre, çevre
montaña
dağ
naturaleza
doğa, tabiat • doğal durum, olduğu gibi
orilla
yaka (!?) • (de río o lago) kıyı • (del mar) sahil
planta (vegetal)
--
raíz
--
roca
--
río
nehir, ırmak
selva
--
sombra
gölge
valle
vadi • (valle de Arán) Aran Vadisi
volcán
volkan, yanardağ • (el flujo de lava del volcán Cumbre Vieja en la isla de La Palma en España ha sido un desastre para la gente de la región durante mucho tiempo) İspanya’da yer alan La Palma adasındaki Cumbre Vieja Yanardağı'nda lav akışı, uzun süredir bölge halkına felaket yaşatıyor
árbol
ağaç (A ağacı) • (mi ~) ağacım • (¿hay árboles en la calle?) sokaklarda ağaç var mı?
Español
Turco