(alteración) değişiklik, değişme • (las partes hicieron un cambio en el contrato) taraflar kontratta değişiklik yaptı • (variación, ej en un sensor) değişim, varyasyon • (de dinero) (para) üstü • (monedillas) bozuk para • (el cambio de trabajo que has decidido es encomiable) karar verdiğiniz iş değişikliği övgüye değer
casualidad
şans eseri, tesadüf • (encontramos esta cafetería por ~) bu kafeyi şans (o: tesadüf) eseri olarak bulduk • (coincidencia) tesadüf, rastlantı
daño (tb: 'hacer ~')
zarar, ziyam, yaralama • (hacer ~, 'hurt') • (-e) zarar vermek, incitmek • (se hizo daño en el brazo jugando al tenis) tenis oynarken kolunu incitti • (la tormenta ha causado un ~ terrible) fırtına korkunç hasara neden oldu • (no creo que haya ningún ~ importante) önemli bir hasar olduğunu sanmıyorum
diferencia
fark • farklılık (tb: diversidad)
falta (v.tb.'hacer falta')
(carencia) bir şeyin eksikliği / yokluğu • (Dep) faul, kural dışı hareket • (error) hata, yanlış, kusur • (ausencia) yok olma