📑 Verbos que implican la idea de hacer, organizar o esforzarse
Español
Turco
actuar
('act') davranmak • ('agire') harekete geçmek, davranmak
celebrar
(conmemorar) kutlamak, kutlama yapmak • (~ una rueda de prensa) basın toplantısı yapmak, basın toplantısı düzenlemek
construir
inşa etmek (vt), yapmak (=hacer, PV yapılmak), kurmak • (fig) kurmak, yapmak
cumplir
(deber, promesa, responsabilidad) bir görevi / baadi / sorumluluğu vb. yerine getirmek / yapmak (!uso; vb=etc?) • (ambición, sueño, meta) bir isteği / hayali / amacı gerçekleştirmek • (debes cumplir la ley) yasalara uymak zorundasın • (no puedo cumplir tu petición) ben senin ricana uyamam • (hoy ha cumplido 40 años) o bugün kırk yaşina girdi
desarrollar
(crear) yaratmak, geliştirmek geçişli • (necesito desarrollar un conjugador verbal) başka bir program geliştirmemiz gerekiyor
ejecutar
(llevar a cabo) yürütmek, yapmak, tamamlamak, bir sözü yerine getirmek • ('execute') yapmak, (programa de ordenador) yürütmek, çalıştırmak • (matar) öldürmek
esforzarse
çabalamak, gayret etmek, çalışmak
fabricar
üretmek, imâl etmek, imal etmek, yapmak
hacer
etmek [psv: edilmek] (+bien obrar?), yapmak (+bien fabricar?, más gen?) • üretmek (?) • (puedo ~ este trabajo solo) tek başıma bu işi yapabilirim • (cocinar) pişirmek • (causativo) sufijos -DIr, -t, -It, -Ir, -Ar, -Art • (Nuran hizo a Deniz abrir la puerta) Nuran Denize kapıyı açtırdı • (causativa + pasiva: a todo el mundo se le hizo plantar un árbol) herkese birer ağaç diktirildi, (hacer la cama) yatağı düzeltmek / yapmak • (~ sombra) gölge etmek • (~ de tonto) aptallığa vurmak • (le hizo venir) onu gelmeye mecbur etti • (¿qué haces en las vacaciones de verano?) yaz tatillerinde ne yapıyorsun?
intentar
denemek (-meyi denemek) • (intentó caminar hasta la ciudad más cercana, pero estaba demasiado lejos) bir sonraki kasabaya kadar yürümeyi denedi, ancak kasaba çok uzaktı • (v.tb.'qué') • (intento leer todos los libros escritos sobre ellos) onlar hakkında yazılan bütün kitapları okumaya çalışıyorum • (intento aprender piano, GT) piyano öğrenmeye çalışıyorum • (intentó escapar de la policía) polisten kaçmaya çalıştı
llevar a cabo
--
mejorar
(vt) düzeltmek • (vi) yükselmek, artmak, düzelmek
organizar
düzenlemek
planear
planlamak • (estábamos empezando a planear la fiesta) toplantıyı planlamaya başliyorduk