🛡 Verbos de lucha y enfrentamiento

Español

Turco

  • competir
  • yarışmak, müsabaka etmek
  • conquistar
  • fethetmek, almak
  • defender
  • savunmak, korumak, müdafaa etmek • (apoyar, moralmente) karşı koymak
  • derrotar
  • yenmek • (derrotaron a sus oponentes 3 a 2) rakiplerini 3-2 yendiler
  • desplegar (Mil)
  • (tropas) mevzilendirmek, konuşlandırmak
  • empatar
  • berabere kalmak, aynı puanla / skorla / sonuçla son bulmak / bitmek • (Waseda empató con Keio en el partido de ayer) Waseda dünkü oyunda Keio ile berabere kaldı
  • enfrentarse
  • karşı karşıya olmak, karşısına sorun olarak çıkmak • ('face up to sth') kabullenmek • ('confront', problema) göğüş germek, ilgilenmek, karşı durmak • (al parecer ha estado enfrentándose a un montón de problemas recientemente) son zamanlarda bir sürü sıkıntılarla uğraşıyormuş ('struggling with') • (entonces nos enfrentaremos a la realidad de un mundo nuevo) ardından da yeni bir dünya gerçeğiyle karşı karşıya kalacağız
  • fracasar
  • başarısız olmak
  • ganar (premio, partido, oponente, contrincante)
  • kazanmak • (premio) ödül kazanmak • (a un oponente) yenmek, mağlup etmek • (no puedo creer que (yo) ganara) kazandığıma inanamıyorum • (Tom no ganó) Tom kazanmadı (claro que ganaremos la guerra contra el coronavirus) ...Koronavirüs’le savaşı elbette kazanacağız
  • invadir
  • --
  • liberar
  • --
  • luchar
  • savaşmak • (tb fig) mücadele etmek
  • ocupar
  • --
  • pelearse
  • (discutir) tartışmak, münakaşa etmek • (Kemal y Zeki se pelearon ('had a fight')) Kemalle Zeki dövüştü(ler) • (Kemal se peleó con Zeki) Kemal Zekiyle dövüştü • (se ha estado peleando con el español un año) bir yıldır İspanyolca'yla cebelleşiyor
  • proteger
  • korumak, savunmak • (este perro nos protegerá/protege) bu köpek bizi korur • (creo que es mi deber proteger a estos niños) bu çocukları korumanın benim görevim olduğuna inanıyorum • (Tom lleva un sombrero de papel de estaño para proteger su cerebro de la radiación perjudicial) Tom zararlı radyasyondan beynini korumak için alüminyum folyo şapka giyer
  • protestar
  • protesto etmek
  • reaccionar
  • (ni siquiera el Vaticano reaccionó tanto) Vatikan bile bu kadar tepki göstermedi (bile: hasta, ni siquiera, bu kadar: tanto, tepki göstermek: reaccionar)
  • rebelarse
  • isyan etmek
  • rendirse
  • (nunca te rindas) asla vazgeçme, asla pes etme • (nunca te rindas con lo que amas) neyi seviyorsan asla ondan vazgeçme
  • rescatar
  • --
  • resistir
  • (-e) direnmek, ('resist sth') (-e) karşı durmak
  • secuestrar
  • --
  • sublevarse
  • --
  • superar
  • --
  • vencer
  • --