(CI) [caso dativo: -e/-a] • (Hasan le dio la manzana al niño) Hasan çocuğa elmayı verdi • (a mi amigo) arkadaşımá • (démosle el bolso grande a Selim) büyük çantayı Selim'e verelim
a causa de
(-den) dolayı • (a causa de su pericia) uzmanlığından dolayı • _ nedeniyle • (a causa de que continúan los trabajos de…) …çalışmalarına devam etmesi nedeniyle
a consecuencia de
--
a pesar de
(-e) rağmen, (-e) karşın • (a pesar del frío) soğuğa rağmen
acerca de
-/-nin hakkında, -/-nin konusunda, -e dair • (un libro ~~ la historia otomana) Osmanlı tarihe dair bir kitap • ('concerning to') -e ait
además de
-den başka (!verif), yanı sıra _ (!verif)
alrededor de (aprox, cantidad)
(se prevé que se (les) pague un sueldo de alrededor de 3000 dólares) …üç bin dólar civarında maaş ödenmesi planlanıyor
como
_ gibi • (tras pron pers: benim/sizin...) (-in/-ın/-ün/-un) gibi • (como Ayşe) Ayşe gibi • (camina como un hombre viejo) yaşlı bir adam gibi yürüyor • (como nosotros) bizim gibi • (conj causal) -diği için, -(y)eceği için, -diği göre • (sus amigos, ~ siempre estaba pidiéndoles dinero, se volvían cuando lo veían por la calle) arkadaşları, borç para ister diye, sokakta görünce yollarını değiştiriyorlardı • (conj modal) -diği gibi, -(y)eceği gibi (+ suj G) • (la situación no se desarrolló como había esperado) olay (benim) beklediğim dibi gelişmedi • (hazlo ~ yo digo) dediğim gibi yapın • (~ si) V + -cesine • (~ quién...?) ...kimin gibi...? • (gente como tú) sizin gibi insanlar
contra (tb: en ~ de)
(-e) karşı • (contra mí) bana karşı • (contra el tabaco) sigaraya karşı • (¿estáis contra la religión?) siz dine karşı mısınız? • (estoy en contra de este viaje) ben bu geziye karşıyım
de (relación / posesión)
A de B: B-(n)in/-(n)ın/-(n)ün/-(n)un A-(s)i • (el color de la flor) çiçeğin rengi • (billetes de quince liras) onbeş liralık biletler • (la habitación de Ahmet) Ahmet'in odası
en vez de
(onun) -in yerine • yerine, -eceğine, -ecek yerde • (vi la tele ~~~ hacer los deberes) ödevimi yapmak yerine televizyon seyrettim • ödevimi yapacağıma bütün gece televizyon seyrettim
excepto
(-den) başka, (-nin) dışında, …hariç
frente a
--
para (prep)
(-in) için • (tras prons perss) -in için • (para Ayşe) Ayşe için • (¿hicisteis estas cosas para mí?) bunları benim için mi yaptınız? • (para conmigo, hacia mí) bana karşı • (para entonces habré ido) o zamana kadar ben gitmiş olacağım
pro
--
según
(-e) göre • (según tú) sana göre • (según el periódico, va a hacer buen tiempo) gazeteye göre, hava güzel olacak • (según él) onca (!gen: -cA?/-çA?)
sin
_? olmadan, _ olmaksızın • -siz / -sız / -süz / -suz • (sin beber) içmeksizin • (sin él) onsuz • (sin esto) bunsuz • (os di ese libro sin haberlo leído) o kitabı okumadan size verdim