⛔ Verbos de detención

Español

Turco

  • atascarse
  • çıkmaza girmek, saplanıp kalmak, ilerleyememek • sıkışıp/çakılıp kalmak, (lit: no poder moverse) hareket edememek • (~ en el fango) çamura saplanmak
  • bloquear
  • engel olmak • (impedir progreso) tıkamak, engellemek • (obstruir) önünü kesmek (kesmek: cortar), geçmesine engel olmak • büyük parça (!?) • (la policía le bloqueó para que no siguiera andando por la calle) polis arabası hırsızların önünü kesti • (el tráfico, 'lock') kilitlemek
  • detener
  • (arrestar) yakalamak, tevkif etmek • (...71 inmigrantes irregulares detenidos...) 71 düzensiz göçmen yakalandı • (parar) durdurmak
  • detenerse
  • durmak
  • evitar
  • (persona, situación) kaçınmak, sakınmak, uzak durmak • () uzak durmak • (impedir) önlemek, engel olmak, karşı durmak • (evitar hacer algo) bir şeyi yapmaktan kaçınmak, göz ardı etmek, ihmal etmek, uzak durmak
  • impedir
  • --
  • limitar
  • sınır, hudut
  • parar
  • (vi) durmak [durur], (vt) durdurmak • ('give up', 'cease') bırakmak • (nadie te parará) hiç kimse seni durdurmayacak
  • quedarse (en lugar etc)
  • kalmak [kalır, kalıyor] • (¿cuántas noches se queda?) kaç gece kalacaksınız? • (nos quedamos cuatro semanas en Estambul) İstanbul'da dört hafta kalırız • (se quedó) kaldı
  • restringir
  • --