kontrol etmek, denetlemek, ayarlamak (ej perros) • (ej incendio) sınırlandırmak • (ej territorio) bir yeri yönetmek, idare etmek, kontrol etmek • (ellos no controlan sus emociones) onlar duygularını kontrol etmiyorlar
dirigir
(orquesta) yönetmek • ('manage') idare etmek, yönetmek • (vo-pr: dirigido a/contra) _ yönelik • (visto prensa: ataques dirigidos a las fuerzas de la coalición) koalisyon güçlerine yönelik saldırılar • (película) yönetmek
encabezar
yönetmek, başında olmak, sorumlu (kişi) olmak
obedecer
(acatar) -e uymak
ordenar
(hoy voy a ordenar ('tidy') mi habitación) bugün odamı toplayacağım