biraz _, bazı _ (+ pl), ('a few') birkaç • (algunas casas) bazı evler • (algunas personas) bazı insanlar • kimi • biraz (+sg) • bir miktar • (con personas) birkaç (+sg) • (~s de nuestros vecinos) komşularımızdan bazısı • (~ cuadernos) birtakım defterler • (invitamos (PS) a algunos amigos nuestros) birkaç arkadaşımızı çağırmıştık • ('a few of, some of') _ birkaçı, _bazısı / kimisi
bastante
(adv) oldukça • yeteri kadar • hayli (!ej) (!adj, pron)
cada
her • (nums distributivos -(ş)er: en este motel hay dieciséis habitaciones con dos camas cada una) bu motelde ikişer yataklı onaltı oda var • (hay una zanja en cada lado de la carretera) yolun her bir tarafında bir hendek var • (hay una carta para cada persona en la mesa) masanın üstünde herkes için birer mektup duruyor • (dos cada / tres cada) ikişer / üçer
casi
neredeyse • az daha, yaklaşık • (~~) hemen hemen • (cuando se averió el coche, estaba casi en casa) arabası bozulduğunda neredeyse eve varmıştı • (en verano nado casi todos los días) yazın neredeyse her gün yüzerim
(adj indef) fazla (+sg) • (pron) çok • (habla ~) çok fazla konuşur • (adv) aşırı • (hasta ahora no he tenido demasiados problemas) henüz çok fazla sorunum yok • (Sami se bebió demasiadas cervezas) Sami çok fazla bira içti
demás
(los ~) diğerler • ('other') öteki _, _ daha
medio (adj …)
(sin otros números) yarım • (con otros números) buçuk • (medio kilo de queso) yarım kilo peynir • (dos kilos y medio) iki buçuk kilo
menos (…)
(adj) daha az • (adv) daha düşük • ('minus') eksi (!uso) • (el ~ ...) en az... • (al menos) en az • (allí todo el mundo saber al menos dos idiomas) oralarda herkes en az iki dil bilir • (menos que eso) ondan az • (menos trabajador que usted) sizden az çalışkan
mucho (adj y pron)
çok, fazla, (tb con ns inconts) çok fazla
mucho (adv)
çok
muchos
birçok (+sg), çok (+sg), çok say • (!?) çok sayıda _ • (en Australia viven muchos animales extraños) Avustralya'da birçok tuhaf hayvan yaşıyor • ('many of') _ birçoğu
muy
çok, [forma intensiva de los adjetivos, con los prefijos bam-/bem-/bom-] • (!?) pek
más (adj y pron)
(adj) daha çok • (+ grado de) daha fazla • (pron) daha fazlası • (no quiero más café) daha kahve istemiyorum • (se va a construir un nuevo bloque de apartamentos para dar cabida a más gente) daha çok kişiyi sığdırmak için apartman yapılacak
más (adv)
daha • (¿quién ~ vendrá?) başka kim gelecek? • (más o menos (!aproxmte, adj?)) az çok • (cinco más cinco son diez) beş beş daha on (eder) • (uno más!) bir tane daha!
más de
(más de 30.000 personas asistieron) üçyüzden fazla kişi katıldı
ninguno (ante n: ningún)
(adj) hiç bir _ (+ v neg) (v.'existir') • (no hay ~) hiç yok • ('none of') _hiçbiri
poco (v.tb.'un poco', 'un poco de')
az • (adj: poco dinero) az para • (muy ~ dinero) çok az para • (~ a ~) yavaş yavaş, azar azar
pocos
az • (pocas casas) az ev • (hoy vinieron pocos estudiantes) bugün az öğrenci geldi • (en esa época muy pocas casas tenían frigorífico) o zamanlarda çok az evin buzdolabı vardı
resto (tb: 'restos')
--
suficiente
(¿diez de los pequeños serán ~s?) küçüklerden on tane yeter mi? • (…son suficientes?) ...yeter mi acaba?
tan
--
tanto
(tantos) bu kadar / şu kadar / o kadar _ (+sg) • (tanto a ti como a mí) sana da bana da • (tanto si tomas la derecha como si tomas la izquierda (da igual), ambas llevan al mismo sitio) ister sağdan ister soldan git, ikisi de aynı yere çıkıyor • (ni siquiera el Vaticano reaccionó tanto) Vatikan bile bu kadar tepki göstermedi (bile: hasta, ni siquiera, bu kadar: tanto, tepki göstermek: reaccionar)
todo (v.tb.'todos')
(adj) bütün (ej tarde) • (todo el edificio) bütün bina • (toda la masa de, ej sopa) hepsini • (pron indef) herşey, tüm • (al parecer le contó todo a su marido) kocasına her şeyi anlatmış • ('all (of)') _ hepsi
todos
uyarı • (a pesar de todas las ~s) (!) tüm uyarılara rağmen • (todas las llaves están en la mesa) bütün anahtarlar masada • ('all (of)') _ hepsi • ('every one of') _ her biri • (a todos los cristianos, GT) tüm Hıristiyanları • ((con) mis mejores deseos para todos (fórmula)) hepinize en iyi dileklerimle
un poco
(pron) biraz • (solo, ref a tiempo) biraz
un poco de
(~~~ azúcar) biraz şeker
varios
çeşitli, muhtelif • birkaç • (varios de los cuadros estaban siendo expuestos por primera vez) resimlerin/resimlerden birkaç tanesi ilk defa sergileniyordu
Español
Turco