👌 Adjetivos que indican valoración

Español

Turco

  • adecuado
  • uygun • -e göre • (esta casa no es ~a para mí) bu ev bana göre değil
  • agradable
  • hoş, memnuniyet veren
  • bello
  • güzel
  • bonito (adj)
  • güzel
  • bueno
  • iyi • (muletilla) peki, (y bueno...,) tamam,... • (correcto) doğru • (apropiado) uygun
  • excelente
  • çok iyi, mükemmel, yüksek düzeyde
  • favorito
  • gözde, favori • (GT: mi _ favorito) en sevdiğim _ • (¿tu color ~ es el rojo?) en sevdiğin renk kırmızı mı? • (Dep) favori
  • horrible
  • korkunç, feci (accidente) • (película) çok kötü, berbat, rezil, iğrenç • ('terrible') berbat, çok kötü • (dolor) müthiş, çok kötü, ciddi
  • injusto
  • aletsiz, haksız, doğru olmayan
  • interesante
  • ilginç • (un libro ~) ilginç bir kitap
  • inútil
  • --
  • justo (adj)
  • (acto) adil, doğru • (persona) tarafsız (=imparcial)
  • malo
  • kötü • (malvado) kötü, fena, şer • (de mala calidad) kötü, kalitesiz • (incorrecto) yanlış, hatalı • (enfermo) hasta • (inapropiado) yanlış • (no podía quitarse la mala costumbre) kötü alışkanlığından kurtulamadı
  • maravilloso
  • --
  • mejor
  • (adj/adv comp) daha iyi • (adj superl) en iyi • (adv superl) en iyisi • (mejor que tú) sizden iyi • (Tom estaba mejor hoy) Tom bugün daha iyiydi • (tengo la mejor madre del mundo) ben dünyada en iyi anneye sahibim • (será mejor que le preguntes al doctor Tanaka) sen doktor Tanaka'ya sorsan iyi olur
  • peligroso
  • tehlikeli
  • peor
  • (adj, comparat) daha kötü, (adj, superl) en kötü
  • perfecto
  • mükemmel
  • razonable
  • --
  • seguro (adj)
  • (estar) emin • (ser) emniyetli • (protegido) güvenli • (decidido) emin • (cierto) kesin • (estoy completamente ~ de que lo que quieres no costará más de treinta dólares) istediğin şeyin otuz dolardan daha fazlasına mal olmayacağından oldukça emin değilim (!Tat, verif) • (no estoy ~ pero creo que me haré maestro) emin değilim, ama ben bir öğretmen olacağımı düşünüyorum • (¿estás seguro de que estamos hablando de la misma persona?) aynı kişi hakkında konuştuğumuzdan emin misin? • (fue elegida la ciudad más segura de Turquía) Türkiye'nin en güvenli şehri seçildi • (estoy seguro de que no me decepcionará) hayal kırıklığına uğramayacağımdan eminim • (estoy seguro de que podré hacerlo tarde o temprano) er ya da geç bunu yapabileceğimden eminim • (estoy segura de que al final tomará la decisión adecuada) sonunda uygun kararı vereceğinden eminim
  • terrible
  • korkunç
  • útil
  • yararlı