uygun • -e göre • (esta casa no es ~a para mí) bu ev bana göre değil
agradable
hoş, memnuniyet veren
bello
güzel
bonito (adj)
güzel
bueno
iyi • (muletilla) peki, (y bueno...,) tamam,... • (correcto) doğru • (apropiado) uygun
excelente
çok iyi, mükemmel, yüksek düzeyde
favorito
gözde, favori • (GT: mi _ favorito) en sevdiğim _ • (¿tu color ~ es el rojo?) en sevdiğin renk kırmızı mı? • (Dep) favori
horrible
korkunç, feci (accidente) • (película) çok kötü, berbat, rezil, iğrenç • ('terrible') berbat, çok kötü • (dolor) müthiş, çok kötü, ciddi
injusto
aletsiz, haksız, doğru olmayan
interesante
ilginç • (un libro ~) ilginç bir kitap
inútil
--
justo (adj)
(acto) adil, doğru • (persona) tarafsız (=imparcial)
malo
kötü • (malvado) kötü, fena, şer • (de mala calidad) kötü, kalitesiz • (incorrecto) yanlış, hatalı • (enfermo) hasta • (inapropiado) yanlış • (no podía quitarse la mala costumbre) kötü alışkanlığından kurtulamadı
maravilloso
--
mejor
(adj/adv comp) daha iyi • (adj superl) en iyi • (adv superl) en iyisi • (mejor que tú) sizden iyi • (Tom estaba mejor hoy) Tom bugün daha iyiydi • (tengo la mejor madre del mundo) ben dünyada en iyi anneye sahibim • (será mejor que le preguntes al doctor Tanaka) sen doktor Tanaka'ya sorsan iyi olur
peligroso
tehlikeli
peor
(adj, comparat) daha kötü, (adj, superl) en kötü
perfecto
mükemmel
razonable
--
seguro (adj)
(estar) emin • (ser) emniyetli • (protegido) güvenli • (decidido) emin • (cierto) kesin • (estoy completamente ~ de que lo que quieres no costará más de treinta dólares) istediğin şeyin otuz dolardan daha fazlasına mal olmayacağından oldukça emin değilim (!Tat, verif) • (no estoy ~ pero creo que me haré maestro) emin değilim, ama ben bir öğretmen olacağımı düşünüyorum • (¿estás seguro de que estamos hablando de la misma persona?) aynı kişi hakkında konuştuğumuzdan emin misin? • (fue elegida la ciudad más segura de Turquía) Türkiye'nin en güvenli şehri seçildi • (estoy seguro de que no me decepcionará) hayal kırıklığına uğramayacağımdan eminim • (estoy seguro de que podré hacerlo tarde o temprano) er ya da geç bunu yapabileceğimden eminim • (estoy segura de que al final tomará la decisión adecuada) sonunda uygun kararı vereceğinden eminim