yaklaşık _, tekriben _ • (horas) _ civarında • yaklaşık olarak, aşağı yukarı • (ocurrió hace ~ diez años) aşağı yukarı on yıl önce oldu • (v.'edad')
así
böyle (de este modo; tb: şöyle, öyle) (usado como adj delante del n = como este / ese / aquel) • (un día ~) böyle bir gün • (sostenlo así) onu böyle tut • (así pues, ...) peki, ...
bien (adv)
iyi • (estoy ~) iyiyim • (~ hecho!) aferin!, aşkolsun! • (muy ~: muletilla) pekiyi • (entender ~) iyi anlamak
cada vez más
--
de pie
--
deprisa
hızla, çabuk, süratle, çabucak • (no corras ~) hızlı koşma!
especialmente
hele hele, özellikle • (G-Tr) özellikle, (+coloq) hele
juntos
beraber • (vamos ~) beraber gidelim • birlikte, biraraya • (después de la reunión salimos todos juntos a comer) toplantıdan sonra hep birlikte yemeğe çıktık • (Ahmet y Mehmet vinieron juntos) Ahmet ile Mehmet beraber geldiler
mal (adv)
kötü, kötü bir şekilde • (nadar ~) kötü yüzmek
no
(categórico) hayır /há-/, (coloq) yok, yo • (+ v: -me-/-ma- tras raíz verbal; (en aoristo) -me-/-ma- en 1p, -mez-/-maz- en resto) • (…que no trabaja) çalışmadığı… • (no escribas!) yazma!
probablemente
büyük ihtimalle, herhalde • halde • (~ llegarán tarde) her halde geç kalacaklar
quizá (tb: quizás)
belki
realmente
--
revés
--
solo (adv (ant: sólo))
sadece, ancak • yalnız • (!uso) tek başına • (!?) kala kala • (este trabajo ~ lo puede hacer Tim) Tim'den başkası bu işi yapamaz • (en el norte de Arakan sólo quedan 150.000 musulmanes) Arakan'ın kuzeyinde sadece 150 bin Müslüman kaldı
sí (afirmación)
evet
también
_ de / da • bir de • (yo ~ estoy bien) ben de iyiyim • (la vida ~...) hayat da... • (es barato y también está limpio) hem ucuz, hem de temiz
tampoco
de/da + V neg • (tampoco he visto al gato) kediyi de görmedim
Español
Turco