(una opción) enine boyuna düşünmek, dikkatle değelerdinmek • (reflexionar) gerçekleri dikkate almak, düşünmek • (~ a algn X) birisi / bir şey hakkında özel fikirleri olmak • (juzgar) addetmek • (considero que mis acciones de aquel día son un error) o günkü davranışlarımın bir hata olduğunu addediyorum
creer
(-e) inanmak (tb Relig) • [en Biblia] (-e/-a) inan etmek • güvenmek, itimat etmek • (suponer, opinar) sanmak [sanır], varsaymak, farzetmek • (todo el mundo cree que empezaré la universidad) herkes (ben) üniversiteye başlayacağım sanıyor / herkes beni üniversiteye başlayacak sanıyor • (creo que...) sanırım ... • (creo que sí) sanırım öyle • (lo creas o no) ister inan, ister inanma • (creo que murió aproximadamente a la edad de ochenta años) seksen yaşlarında ölmüş galiba • (no puedo creer que se me olvidara) unuttuğuma inanamıyorum • (no puedo creer que Tom confesara) Tom'un itiraf ettiğine inanamıyorum
dudar
şüphelenmek • (WR) inanmamak (no creer), ihtimal vermemek, kuşkulanmak, şüphe etmek • (dudaba de que su historia fuera cierta) hikâyesinin doğru olduğuna inanmadi / ihtimal vermedi • (no lo dudes) tereddüt etme • (nunca dudes eso) bundan asla şüphe etmeyin
düşünmek • (suponer, opinar?) sanmak [sanır] • (parece que pensó que yo estaría en casa hoy) bugün evde olacağımı sanıyormuş • (estoy pensando en ir con ellos) onlarla gitmeyi düşünüyorum